Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
down [uk]
"down [uk]"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
down [uk]
zf.
eğitim kurumundan uzakta
"down [uk]"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 90 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
bowl (down) [uk]
f.
hareketsiz hale getirmek
2
Genel
bowl (down) [uk]
f.
hezimete uğratmak
3
Genel
bowl (down) [uk]
f.
ezici bir şekilde yenmek
Phrasals
4
Öbek Fiiller
go down [uk]
f.
okulu bırakmak
5
Öbek Fiiller
go down [uk]
f.
üniversiteyi bırakmak
6
Öbek Fiiller
turn down [uk]
f.
stoklama sebebiyle elden çıkarmak
7
Öbek Fiiller
come down [uk]
f.
ödemek
8
Öbek Fiiller
come down [uk]
f.
ödeme yapmak
9
Öbek Fiiller
come down [uk]
f.
para hediye etmek
10
Öbek Fiiller
clink (down) [uk]
f.
hızlı ve ani hareket etmek
11
Öbek Fiiller
clink (down) [uk]
f.
kendini hızla ve bir anda atmak
Colloquial
12
Konuşma Dili
cash down [uk]
i.
peşin ödeme
13
Konuşma Dili
it's chucking it down [uk]
expr.
sağanak yağmur yağıyor
14
Konuşma Dili
it's chucking it down [uk]
expr.
yağmur indirdi
15
Konuşma Dili
it's chucking it down [uk]
expr.
şiddetli yağmur yağıyor
16
Konuşma Dili
it's chucking it down [uk]
expr.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor
Idioms
17
Deyim
tipping (it) down [uk]
i.
bardaktan boşanırcasına yağma
18
Deyim
tipping (it) down [uk]
i.
şakır şakır yağma
19
Deyim
tipping (it) down [uk]
i.
yağmur boşanma
20
Deyim
down tools [uk]
f.
paydos etmek
21
Deyim
down tools [uk]
f.
iş bırakmak
22
Deyim
down tools [uk]
f.
grev yapmak
23
Deyim
down tools [uk]
f.
greve gitmek
24
Deyim
down tools [uk]
f.
iş bırakma eylemi yapmak
25
Deyim
quieten down [uk]
f.
sakinleşmek
26
Deyim
quieten down [uk]
f.
yatışmak
27
Deyim
quieten down [uk]
f.
susmak
28
Deyim
quieten down [uk]
f.
gürültüyü/şamatayı kesmek
29
Deyim
quieten down [uk]
f.
sakinleştirmek
30
Deyim
quieten down [uk]
f.
sessizleştirmek
31
Deyim
quieten down [uk]
f.
susturmak
32
Deyim
be (down) on (one's) uppers [uk]
f.
el elde baş başta kalmak
33
Deyim
be (down) on (one's) uppers [uk]
f.
parasız olmak
34
Deyim
have got something down to a fine art [uk]
f.
bir konuda uzman olmak
35
Deyim
have got something down to a fine art [uk]
f.
bir konuda uzmanlık/tecrübe sahibi olmak
36
Deyim
have got something down to a fine art [uk]
f.
bir şeyin kompetanı olmak
37
Deyim
have got something down to a fine art [uk]
f.
bir şeyi çok iyi yapmak
38
Deyim
be caught with your trousers down [uk]
f.
gafil avlanmak
39
Deyim
be caught with your trousers down [uk]
f.
savunmasız yakalanmak
40
Deyim
be caught with your trousers down [uk]
f.
hazırlıksız yakalanmak
41
Deyim
be caught with your trousers down [uk]
f.
rezil bir durumda yakalanmak
42
Deyim
be caught with your trousers down [uk]
f.
yatakta yakalanmak/basılmak
43
Deyim
be caught with your trousers down [uk]
f.
uygunsuz bir halde yakalanmak/basılmak
44
Deyim
be chucking (it) down [uk]
f.
sağanak yağmur yağmak
45
Deyim
be chucking (it) down [uk]
f.
yağmur indirmek
46
Deyim
be chucking (it) down [uk]
f.
şiddetli yağmur yağmak
47
Deyim
be chucking (it) down [uk]
f.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak
48
Deyim
be tipping (it) down [uk]
f.
bardaktan boşanırcasına yağmak
49
Deyim
be tipping (it) down [uk]
f.
yağmur indirmek
50
Deyim
be tipping (it) down [uk]
f.
şakır şakır yağmak
51
Deyim
be tipping (it) down [uk]
f.
yağmur boşanmak
52
Deyim
do (someone) down [uk]
f.
(birini) dolandırmak
53
Deyim
do (someone) down [uk]
f.
(birini) aldatmak
54
Deyim
do (someone) down [uk]
f.
(birinin) parasını çarpmak
55
Deyim
do (someone) down [uk]
f.
(birini) söğüşlemek
56
Deyim
do (someone) down [uk]
f.
(birini) kandırmak
57
Deyim
do (someone) down [uk]
f.
(birine) kazık atmak
58
Deyim
be down on your uppers [old-fashioned] [uk]
f.
sıkıntıya düşmek
59
Deyim
be down on your uppers (brit [old-fashioned] [uk]
f.
darda olmak
60
Deyim
look down your nose (at somebody/something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) küçük görmek
61
Deyim
look down your nose (at somebody/something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) hor görmek
62
Deyim
look down your nose (at somebody/something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) küçümsemek
63
Deyim
look down your nose (at somebody/something) [uk]
f.
(birine/bir şeye) tepeden bakmak
64
Deyim
look down your nose (at somebody/something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) hakir görmek
65
Deyim
look down your nose (at somebody/something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) aşağı görmek
66
Deyim
suit someone or something down to the ground [uk]
f.
tam birine/bir şeye göre olmak
67
Deyim
suit someone or something down to the ground [uk]
f.
tam birine/bir şeye uymak
68
Deyim
swear down [uk]
f.
yemin etmek
69
Deyim
swear down [uk]
f.
vallahi billahi demek
70
Deyim
swear down [uk]
f.
yemin billah etmek
71
Deyim
swear down [uk]
f.
yeminle söylemek
72
Deyim
it's tipping (it) down [uk]
expr.
bardaktan boşanırcasına (yağmur) yağıyor
73
Deyim
it's tipping (it) down [uk]
expr.
yağmur indirdi
74
Deyim
it's tipping (it) down [uk]
expr.
şakır şakır (yağmur) yağıyor
75
Deyim
it's tipping (it) down [uk]
expr.
yağmur boşandı
76
Deyim
down on your uppers [old-fashioned] [uk]
expr.
müşkül/muhtaç durumda
77
Deyim
down on your uppers [old-fashioned] [uk]
expr.
parasız
78
Deyim
down on your uppers [old-fashioned] [uk]
expr.
el elde baş başta
79
Deyim
down on your uppers [old-fashioned] [uk]
expr.
züğürt
80
Deyim
down on your uppers [old-fashioned] [uk]
expr.
meteliksiz
81
Deyim
down on your uppers [old-fashioned] [uk]
expr.
beş parasız
82
Deyim
down on your uppers [old-fashioned] [uk]
expr.
çulsuz
83
Deyim
down on your uppers [old-fashioned] [uk]
expr.
darda
84
Deyim
down on your uppers [old-fashioned] [uk]
expr.
sıkıntıda
85
Deyim
swear down [uk]
expr.
yemin ederim
86
Deyim
swear down [uk]
expr.
yeminle
Geography
87
Coğrafya
run down [uk]
f.
(akarsu) sel sonrası normal seviyeye ulaşmak
Slang
88
Argo
doss down [uk]
f.
başkasının koltuğunda uyumak
89
Argo
doss down [uk]
f.
yerde uyumak
90
Argo
doss down [uk]
f.
yerde yatmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of down [uk]
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy